Hologram Teorisi, genellikle “Holografik İlke” olarak da bilinir, fizikteki bir kavramdır. Teori, gerçek dünyadaki fiziksel sistemlerin sınırlı bir bölgesinde bulunan bilginin, daha geniş bir alana yayılmış bir sınır (örneğin, bir uzay-zaman sınırı) tarafından kodlandığını ve saklandığını ileri sürmektedir.
Holografik ilke, Stephen Hawking, Jacob Bekenstein ve Gerard ‘t Hooft tarafından geliştirilmiştir. Bu teori, gerçek dünyadaki fiziksel sistemlerin sınırlı bir bölgesinde bulunan bilginin, daha geniş bir alana yayılmış bir sınır (örneğin, bir uzay-zaman sınırı) tarafından kodlandığını ve saklandığını ileri sürmektedir. Özellikle, holografik ilke, bir sistemin daha geniş bir alana yayılmış bir sınırın, sistemin içindeki bilginin tümünü içerebileceğini ve sınırın, sistemin içindeki bilginin bir hologramı olabileceğini öne sürmektedir.
Holografik ilke, genellikle kara delikler ve genişletilmiş uzay-zamanın kuantum mekaniği ile ilgilidir. Çünkü kara deliklerin iç yüzeyleri, daha geniş bir alana yayılmış sınırlar olarak düşünülebilir ve genişletilmiş uzay-zamanın kuantum mekaniği, holografik ilkenin genel geçerliğini desteklemek için gerekli olan özelliklere sahiptir.
Holografik ilke, günümüzde hala araştırılmakta olan ve tam olarak anlaşılmamış bir kavramdır, ancak birçok fizikçi tarafından desteklenmektedir ve daha geniş bir alana yayılmış sınırların fizikteki rolünü açıklama potansiyeline sahiptir.
Holografik İlke ilk olarak 1993 yılında teoretik fizikçi Leonard Susskind ve teori fizikçi Gerard ‘t Hooft tarafından ortaya atıldı. Bu teori, kara deliklerin iç yüzeylerindeki bilginin daha geniş bir alana yayılmış bir sınır olarak kodlandığını ve saklandığını ileri sürdü. Susskind ve ‘t Hooft, bu teoriye “holografik princıple” veya “holografik duality” adını verdiler.
Ancak, teori ilk olarak 1997 yılında teoretik fizikçi Juan Maldacena tarafından, AdS/CFT (Anti-de Sitter/Conformal Field Theory) duality ile birleştirildi. Bu duality, bir fiziksel sistemin daha geniş bir alana yayılmış bir sınırın, sistemin içindeki bilginin tümünü içerebileceği ve sınırın, sistemin içindeki bilginin bir hologramı olabileceği ilkesini destekler. Bu teoriye “holografik ilke” veya “holografik evren kuramı” denir. Bu teori, günümüzde hala araştırılmakta olan ve tam olarak anlaşılmamış bir kavramdır.
Holografik ilke, gerçek dünyadaki fiziksel sistemlerin sınırlı bir bölgesinde bulunan bilginin, daha geniş bir alana yayılmış bir sınır tarafından kodlandığı ve saklandığını ileri sürmektedir. Bu teori, özellikle iki boyutlu fizikte önemlidir çünkü, iki boyutlu sistemlerde genellikle sınırlı sayıda bilgiye sahip olunur. Bu nedenle, iki boyutlu evrende holografik ilke, sınırlı bir alana yayılmış bir sınırın, evrenin içindeki bilginin tümünü içerebileceği ve sınırın, evrenin içindeki bilginin bir hologramı olabileceği ilkesini desteklemektedir.
Ayrıca, iki boyutlu evrende holografik ilke, kara deliklerin iç yüzeylerindeki bilginin daha geniş bir alana yayılmış bir sınır olarak kodlandığı ve saklandığı ilkesine dayanmaktadır. Bu, çünkü iki boyutlu evrende kara deliklerin iç yüzeyleri özel bir özellik taşır. Bu özellik, kara deliklerin iç yüzeylerinin, daha geniş bir alana yayılmış bir sınır olarak düşünülebilir olmasıdır.
Sınırlı bilginin, daha geniş bir alana yayılmış bir sınır tarafından kodlandığı ve saklandığı ilkesini desteklemektedir. Bu ilke, iki boyutlu evrende kara deliklerin iç yüzeylerindeki bilginin daha geniş bir alana yayılmış bir sınır olarak kodlandığı ve saklandığı ilkesine dayanmaktadır.
Industry 4.0, sanayi devrimlerinin dördüncüsü olarak tanımlanır ve sanayinin dijitalleşmesini, internet of things (IoT) teknolojileri, bulut bilişim, yapay zeka ve diğer […]
Zaman Nedir? Zaman, geçmiş, şimdiki ve gelecekteki olayların düzenli bir sırayla tanımlanması için kullanılan bir kavramdır. Zaman kavramı, herhangi bir […]
Piramitler, M.Ö. 2500’lerde Giza Çölü yakınlarında bulunan Egipto’taki Piramitler olarak bilinen yapıların yapımı için kredilendirilen faraonlar tarafından yapılmıştır. Bunların en tanınmışı […]
Elektrikli otomobil üretimi için yapılması gereken yatırım miktarı, üretilecek otomobil modelinin tipine, üretim kapasitesine, üretim maliyetlerine, kullanılacak teknolojilere, işletme boyutuna ve […]
Kuasar, evrendeki en parlak ve en enerjik nesnelere verilen bir isimdir. Bunlar, güneş sistemimize yakın galaksilerin merkezindeki supermasif nötron yıldızları veya […]
Nükleer santraller, elektrik üretmek için kullanılan enerji santralleridir. Bunlar, uranyum veya plütonyum gibi nükleer yakıtların fisyon reaksiyonlarını kullanır. Bu reaksiyonlar, nükleer […]